Akbank'tan Buraya Kadar

Son dönemde özel kuruluşlar müzikten el çeker oldu...

ERSİN ANTEP

Pek çok belediye ve özel sektör destekli orkestra bulunuyordu. Bir yıl öncesine kadar… Ne olduysa, birer birer tükendi. Son kurban; Akbank Oda Orkestrası oldu.

9 Eylül ve Anadolu Üniversitesi, Kadıköy ve Şişli Belediyesi desteklerini çekti ve yarı yolda kalan orkestralar kapandı. Mali gerekçeler öne çıkarıldı. Akbank da 19 yıldır bir değer olarak yükselen oda orkestrasını aniden kapattı. Bundan sonra şef Cem Mansur'un kurduğu bir gençlik orkestrasını desteklenmeyi kararlaştırdı. Kendini yıllardır orkestraya adamış ve yurtiçi ile yurtdışındaki seçkin salonlarda, festivallerde Akbank adını yüceltmiş insanlar kapının önüne konmuş oldu.

Bugün Borusan'ın Türkiye'de hangi işi yaptığı yurtdışında bilinmezken, müzik ve diğer sanat alanlarında yaptıklarından dolayı, hakkında seçkin gazetelerde övgüler düzülüyor. Yakında Borusanlı bir yönetici Avrupa'ya iş bağlantısı yapmaya gittiğinde; müzik alanında tanınan işler yapan holdingten geldiğini söyleyerek, hayranlık ve samimiyetle karşılanacak. Zira karşısındakilere göre, etkileyici bir vizyona ve referansa sahip olmuş olacak.

Akbank; kendisiyle özdeşleşip yapısını güçlendiren orkestrayı kapatan, genç orkestraya kucak açan popülist kuruluş imajından sıyrılmalı!

Bu stratejik değişiklikte, Venezuela'nın meşhur "El Sistema"sının rol model alındığı anlaşılıyor. Ancak unutulmamalıdır ki; El Sistema 1975'ten bu yana var. Bizde 2-3 yıllık bir dönemde başarılması mümkün değil! Üstelik orada devlet, özel sektör ve bürokrasinin inanmışçasına desteği var. Bizdeki adım, biraz "popülist bir adım" eleştirilerini haklı çıkarıyor. Zira akıllara şu soru geliyor: Akbank, gençlik orkestrasını destekleyecek. Peki sonra? Gençlik orkestrasından mezun olduklarında yer alacakları bir Akbank Oda Orkestraları olamayacak.

 

Bu nedenle Oda Orkestrası'nın başına başka bir genç şef atayıp desteklemeye devam etmeli ve Mansur idaresindeki gençlik orkestrasını da kucaklamalıdır! İşte o zaman, "büyük ve çağdaş bir kuruluş olma" vasfına kavuşarak, gıpta edilen ve ilk görüşmede etkileyecek taraf haline gelmelidir! Bu gerçeği göz ardı etmemesi; kendi faydasınadır. Şimdi; Akbank idarecileri için, şapkayı önüne koyma vaktidir!