>Konu, oğul Alexandre Dumas’nın yazdığı romandan ve Verdi’nin “La Traviata” operasından uyarlanan “Kamelyalı Kadın”dı. Danslarda ve sahnelemede geleneksel ve çağdaş öğeler kaynaşmıştı. Marguerite Gautier rolünde Yekaterina Berezina ve Yaşlı Baron rolünde Sergey Byeloribkin dans etti.
Ülkemizin ilk bale festivali olan Bodrum Bale Festivali 12. yaşını bitirdi. Festivalin son gecesinde Moskova Devlet Akademik Klasik Bale Tiyatrosu’nun Bodrum Kalesi’ndeki temsili çok başarılıydı. Son derece yaratıcı bir ışık dekoru, güzelim giysiler ve usta dansçılarıyla büyük etki yarattı.
Konu, oğul Alexandre Dumas’nın yazdığı romandan ve Verdi’nin “La Traviata” operasından uyarlanan “Kamelyalı Kadın”dı. Danslarda ve sahnelemede geleneksel ve çağdaş öğeler kaynaşmıştı. Marguerite Gautier rolünde Yekaterina Berezina ve Yaşlı Baron rolünde Sergey Byeloribkin dans etti.
Gösterinin bu ikinci gecesinde mekânı tıka basa doldurmuş her kuşaktan izleyici vardı. Bu festivalin ve Aspendos’la başlayan daha nicesinin var oluşunu gerçekleştiren Rengim Gökmen’i düşündüm. İçimden ona teşekkür ettim. Yıllardır soylu nezaketini bozmadan, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın ile Devlet Opera ve Balesi’nin başarılarına imza attı. Ve çıktı çıkacak diye korkulu rüya gibi kâbuslar yaratan TÜSAK Yasası’nı eleştirdiği için paldır küldür görevlerinden alındı.
Öte yandan aynı günlerde, ülkemizde onlarca orkestra kurmuş, nice şef yetiştirmiş Gürer Aykal’ın kendi elleriyle kurduğu İzmir Karşıyaka Belediyesi Filarmoni Orkestrası’ndan alınması da müzik dünyamızın bir başka düş kırıklığı oldu.
Hani Cumhuriyet Halk Partisi sanatı koruyordu, iyi sanatçının yanında duruyordu? Hani hepimiz el ele verip festivallerin, konser salonlarının, müzik kurumlarının, operaların sahibi olacaktık? CHP Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ın hiçbir gerekçe göstermeden, bir sözüyle kurucu şefin ve sanat yönetmeni Serdar Ongurlar’ın görevlerine son vermesi inanılır gibi değil.
Bir orkestra şefi ne kadar zor yetişir bilir misiniz? En uzun eğitimi şefler görürler. Orkestra önünde yer alması, kendini orkestracılara, solistlere ve dinleyiciye kanıtlaması upuzun bir süreçtir. Hele ünü sınırları aşmış, onlarca öğrenci yetiştirmiş, onlarca orkestranın, festivalin ve müzik kurumunun kuruculuğunu ve yöneticiliğini yapmış bu deneyimli şeflerimizin yeri nasıl dolar?
Gürer Aykal ve Rengim Gökmen düzeyindeki sanatçılar toplumda açan nadide çiçekler. Bu insanlar bizim geriliğe, çağdışı olmaya karşı kalkanımız. Onlar genç müzikçilerin idolü; toplumumuzu şekillendiren, iç dünyamızı zenginleştiren yaratıcılar.
Türkiye’de üst düzey sanata ulaşamayanlar ne yazık ki artık aydınları birbirine düşürmeyi, mantıksız ve saldırgan olabilmeyi başarıyorlar. Toplumdaki en ağır yaralar da birbirine benzediğini sandığımız insanların yarattığı bu tür kargaşalardan oluşuyor. Umarım Karşıyaka Belediye Başkanı bu kararını bir kez daha düşünür.
Bu arada, Bodrum Bale Festivali’nin, İstanbul Opera ve Bale Festivali’nin ve İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın sponsoru DenizBank’ı yürekten alkışlıyorum.